HÜKMEDİLECEK TAZMİNAT
a) Genel Olarak
Borçlu sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı alacaklının uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
-Tazminatın tarzını ve miktarını taraflar karşılaştırmış olabilirler.
-Tarafların anlaşması yoksa, tazminatın tarzını ve miktarını hakim tayin edecektir.
(http://hukukogreti.blogspot.com.tr/2014/12/borclar-hukuku-zarar.html)
-Zararı aşan bir tazminat söz konusu olamaz; meğer ki kanun zarara bağlı olmaksızın bir götürü tazminat esasına yer vermiş olsun.
ÖRNEĞİN: Para borçlarında borçlu temerrüdü halinde gecikme tazminatı ifade eden temerrüt faizi alacaklının zararı daha az olsa da ödenecektir.
Esas olan tam tazmin ilkesidir, ne kadar zarar varsa okadar tazmin edilmelidir, ancak bazı durumlarda zarar tazminden fazla olabiliyor.
Örneğin; Bir kimse izinsiz olarak fikri ve sinai hakları ihlal durumunda eğer sözleşme yapılsa idi sözleşme bedelinden olan kazancın 3 katı kadar tazmin olunur.
- CEZAİ ŞART HERHANGİ BİR ZARAR OLMASA BİLE TALEP EDİLEBİLİR.
Tazminat konusunda hükümler TBK 51 ve devamındadır, ve genellikle TBK 114/2 kıyasen uygulanır.
Daha öncede belirttiğimiz gibi tazmin zarardan az olabilir; TBK 114/2 kıyasen uygulanacak haksız fiil tazminatı kurallarına göre borçlunun kusur derecesi gözönüne alınarak, hakim tazminat miktarını belirler ayrıca, hakim "işin özel niteliği" dikkate alarak ve özellikle "iş borçlu için bir yarar sağlamıyorsa" tazminat miktarı daha düşük olarak tayin edecektir.
B) YAPMA BORÇLARINDA
TBK 113 fıkra 1: " Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir"
Yani: Alacaklı dilerse, yerine getirilmemiş bir yapma borcunun borçlusuna karşı ifa davası açar ve ilamı icraya koyar, borçlu borcunu ifa ederse sorun kalmaz;
İfa etmezse, artık yeni bir ilama gerek yoktur İc. İf. K. m, 30 a göre alacaklının zararı tazmin edilir, yani işin başkasına yaptırılması masrafları borçludan tahsil edilir.
- Alacaklının bu masraf dışında borçlunun borcu ifa etmemiş olmasından doğan zararı varsa, borçlu bu zararı da tazmine mecburdur.
c) YAPMAMA BORÇLARINDA
BK 113 2, fıkrasına göre; " yapmama borcuna aykırı davranan borçlu, bu aykırı davranışının doğurduğu zararı gidermekle yükümlüdür"
yapmama borçuna örnek: Özellikle otellerde manzarayı kapatmama borçu.
-)ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ZARARINI TAZMİN
KURAL OLARAK: Borç ilişkisi alacaklı ve borçlu arasında bir bağ teşkil ettiği fikri, üçüncü kişinin zararının tazmininin borçludan istenmesine engel oluşturur. Mesela, Mehmet'in Hasan'dan belli bir miktar para alacağı vardır ve bu alacağı ile bankaya olan kredi borcunu kapatacaktır, hasan borcunu ifa etmediği için, Mehmet'de bankaya olan kredi borcunu ödeyememiş ve banka zarara uğramıştır banka bu zararı hasandan tazmin edemez.
Eğer üçüncü kişi yararına bir sözleşme veya üçüncü kişiyi korucuyu etkili sözleşme söz konusu olursa zarar tazmin edilebilir;
Bazı hallerde kanun, bir sözleşmeye taraf olmayan kimselere, borçlunun sözleşmeye aykırı davranışından dolayı uğradıkları zararı için borca aykırılık esaslarına uygun tazminat isteme hakkı tanımıştır; Örneğin: işçinin ölümü üzerine yakınlarının destekden yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepleri.
-)Sözleşmeden doğan sorumlulukla haksız fiil sorumluluğunun yarışması(telahuku)
Basit bir anlatışla: Hekimin, kusurlu bir davranışı ile hastaya zarar vermesi sonucu zarara uğrayan hasta haksız fiile ya da sözleşmeden doğan sorumluluğa dayanak tazminat davası açabilir.
Mağdurun hangi sorumluluk esasına dayanabileceği sorusu ile karşılaşılır.
Zarar gören alacaklı aksini istemezse, başka esasa dayanıyorum demezse, kanunda aksi görülmeyen hallerde zarar görene en iyi giderim sağlayan seçenek uygulanır.
-) Sözleşmeden Dönme
Öncelikle hatırlayalım: Borçlu temerüdde düştüğünde alacaklının kazandığı haklar:
1) Gecikmiş ifayı isteme
2) İfadan vazgecip tazminat isteme
3) Sözleşmeden Dönme
Genel olarak: Sözleşme tarafları bağlar, sözleşme sona erdirme hakkı taraflardan birine anlaşılarak verilebilir veya sözleşme dönme hakkı kanundan doğan bir hak olabilir( Alacaklı temerrüdü), böyle bir hak olmasına rağmen sözleşmeden dönülürse, haksız fesih olur ve sözleşme ayakta kalmaya devam eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder