14 Aralık 2016 Çarşamba

TÜKETİCİ KREDİLERİNDE MUACCELİYET KOŞULLARI VE KEFİLE ETKİSİ

Tüketici kredisi sözleşmelerinde tüketicinin kalan kredi borcunun tamamının muaccel hale gelmesi TKHK m,28 f,1 de düzenlemiştir, Bu maddedeki koşullar gerçekleştiğinde banka tüketiciden kredi borcunun tamamını ifa etmesini isteyebilecektir,
TKHK m29 f,1 esas alınırsa kredi borcunun tamamının muaccel hale gelmesi için aranan koşullar şunlardır;


1)Belirli süreli kredi sözleşmesi olmalıdır.
2)Bu sözleşmede taksitler ödenmediği takdirde kredi borcunun tamamının muaccel hale getirme hakkı saklı tutulmalıdır
3)Banka kredi sözleşmesinden doğan bütün edimlerini yerine getirmiş olmalıdır.
4)Tüketici birbirini izleyen en az 2 taksitin ödenmesinde temerrüde düşmüş olmalıdır. (Taksit ödemeleri için "belirli vade" kararlaştırıldığı için vadenin geçirilmesi ihtara gerek olmaksızın taksit borcunu temerrüde düşmesini sağlar)
5)Kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün (30) süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur.


Tüketici vadesinde ödemediği taksit borçları bakımından ihtara gerek olmadan temerrüde düşeceğine göre her bir taksit borcu bakımından temerrüt faizi de işlemeye başlayacaktır.
Temerrüt faizi taksit borcunun içerisinde yer alan ana para tutarı esas alınarak yürütülecektir. (tüketici kredilerine ilişkin yönetmelik m19 f3)

Tüketici otuz günlük süre içerisinde ödememiş olduğu birbirini takip eden iki taksiti ödemesi gerekli ve yeterlidir ancak temerrüt faizinin tamamını karşılayan ödeme yapmazsa banka TBK m100 f1 e dayanabilir.

TBK M.100 F.1; Borçlu faiz ve giderleri ödemede gecikmemiş ise kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir aksine anlaşma yapılamaz.

Yukarıdaki koşulların gerçekleşmesiyle birlikte kredi borcunun tamamı muaccel hale gelse bile kefil bakımından da muacceliyetin gerçekleştiği henüz söylenemez. Bunun için TBK m,593 f3 göz önüne alınmalıdır.

TBK M593 F3: Asıl borcun muaccel olması, alacaklı veya borçlunun önceden süre içeren bildirimde bulunmasına bağlıysa kefalet borcu için bu süre, bildirimin kefile yapıldığı tarihte işlemeye başlar.

Bu düzenleme asıl borcun muaccel hale gelmesi için asıl borçluya yapılan süre içeren bildirimin ayrıca kafilede yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bildirimde yer alan bu süre kefil açısından kefilin bu bildirimden haberdar olduğu anda işlemeye başlayacaktır. Yani muaccel olan borcun tamamından kefilinde sorumlu olması isteniyorsa kredi müşterisine yapılan bu süre bildiriminin kefilede yapılması gerekmektedir. Ödemediği taksit borçları için kredi müşterisine otuz günlük süre verilmiş olmakla birlikte bu durumdan kefil haberdar edilmemişse otuz günlük sürenin geçmesine rağmen kredi borcunun tamamını ifa etmeyen borcu kefil açısından muaccel olmuş sayılmayacak kefilden kredi borcunun tamamına ilişkin bir talepte bulunulamayacaktır. buna rağmen kendisinden talepte bulunulan kefil, MUACCELİYET EKSİKLİĞİ SAVUNMASINDA bulunabilir.


Kredi borcunun tamamı muaccel olup bu borç bakımından temerrüt gerçekleştikten sonra gerçekleşen temerrüdün TTK m7 uyarınca kefile bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde kefil kredi borcunun tamamı için işleyen temerrüt faizinden sorumlu olmaz.

TTK M7 F1: Ancak, kefil ve kefillere taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.

Görülüyor ki TKHK m28 f1 uyarınca yapılan süre bildiriminden TBK 590 f3 uyarınca kefilin haberdar edilmesi gerekliliğinden başka kredi müşterisinin temerrüde düşmüş olduğunun da kefilin haberdar edilmesi gereklidir. Aksi takdirde kefil bu borç için işleyen temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bize Yazın

Ad

E-posta *

Mesaj *