İş mahkemelerinin görev ve yargılama usulleri ile ilgili değişiklik öngören yasanın önümüzdeki günlerde yürürlüğe girmesi bekleniyor.Peki herkes tarafından duyulan , basında sıkça söz edilen bu taslak neyi getiriyor?
Öncelikle bu taslakla hedeflenen mahkemeler üzerindeki iş yükünü azaltmak.Yargıtaydaki dosyaların %30 unu oluşturan bu davalarda öncelikli olarak arabuluculuk kurumuna başvuru şartı getirilerek Yüksek Yargının da iş yükünü hafifletmek , ayrıca davaların daha hızlı ve seri şekilde sonuçlandırılması hedeflenmiştir.Bununla birlikte İş Mahkemeleri tam bir ihtisas mahkemesi haline getirilerek tamamen özel uzmanlık mahkemeleri haline gelecektir.
Kanunun yürürlüğe girmesi ile özellikle işçi ve işveren uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalarda önemli değişiklikler meydana gelecektir.
İşçi ve işveren arasında çıkan bir kısım uyuşmazlıklar için zorunlu arabuluculuk uygulaması getirilmektedir.Bu kapsamda kanuna veya bireysel yahut toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacakları ile işe iade talebiyle açılacak davalarda, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu kabul edilmektedir. Düzenleme uyarınca, 4857 sayılı İş Kanunu ile diğer kanunlardan kaynaklanan işçi alacakları için öncelikle arabulucuya başvurma zorunluluğu söz konusu olacaktır. Bu kapsamda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Altıncı Bölümünde düzenlenen “Hizmet Sözleşmeleri” kapsamındaki işçi alacaklarının da zorunlu arabuluculuğa tabi olması öngörülmektedir. Kısacası iş kazalarından kaynaklana maddi tazminatlar ve manevi tazminatlar dışında kalan uyuşmazlıklar için zorunlu arabuluculuk kurumu getirilmiştir.
Peki arabulucuya nasıl başvurulacak?
Başvuru karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılacak.Taraflar listeden istediği arabulucuyu seçebileceği gibi bu konuda anlaşamamaları durumunda arabulucu , arabuluculuk bürosu tarafından belirlenecek.
Zamanaşımı sürelerini nasıl etkileyecek?
Bilindiği üzere işçi alacaklarında zamanaşımı süresi şuan 5 yıl. Ancak bu kanun ile 4857 sayılı kanunda bir düzenleme yapılmakta olup 15'inci madde ile zamanaşımı süreleri yeniden düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeyle kanunu yürürlüğe girmesinden sonra
Yıllık izin ücreti ile ,
1475 sayılı İş Kanunundan kaynaklanan kıdem tazminatı.
İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
Kötüniyet tazminatı.
5 inci maddede düzenlenen eşit davranma ilkesine aykırı davranılmasından kaynaklanan tazminat alacakları için zamanaşımı süresi 2 yıl olacaktır.
Zamanaşımı süresi, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İşe iade talebiyle arabulucuya ve mahkemeye başvurulması halinde zamanaşımı süresi kesilir.”
Arabuluculuk görüşmeleri nasıl olacak?
Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir.
Arabuluculuk görüşmeleri, arabulucunun, arabuluculuk bürosu tarafından görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırılmalıdır. Arabulucunun bu süreyi görüşmelerin gidişatını dikkate alarak zorunlu hallerde en fazla bir hafta daha uzatma yetkisi bulunmaktadır
Arabulucu huzurunda anlaşılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
Arabuluculuk yukarıda belirtilen uyuşmazlıklar için dava şartı olup hakim uyuşmazlığın giderilmesi için süre vermeyecek ve davanın usulden reddine karar verecektir.